Üç bin yıldan bu yana kuklalar kullanılmaktadır ve insanlar kuklalarla özdeşleşir ve kuklalarda kendilerinin veya benliklerinin bir parçasını görürler. Kuklalar, onu canlandıranların içsel- zihinsel durumlarını taşır. Dolayısıyla kuklalar aracılığıyla konuşmak, danışanların kendi kendilerine kolayca ifade edemedikleri sıkıntılı düşünceleri ve duyguları ortaya çıkarmak için gerekli psikolojik mesafeyi sağlar. Çocuklar, kuklaları başka birinin sözleri ve eylemleri olarak gördükleri için yansıtılan eylem ve sözlerin sorumluluğunu üstlenmeksizin kuklalara duygu ve düşüncelerini yansıtırlar. Genel olarak, kukla terapisi, çocuklarla çalışan terapistler tarafından kullanılan yaratıcı bir terapi yöntemidir. Bu terapi, çocukların duygusal ifade becerilerini geliştirmelerine, zorluklarıyla başa çıkmalarına ve duygusal sorunlarını anlamalarına yardımcı olmayı amaçlar. Kukla terapisi genellikle 2-10 yaş arasındaki çocuklara yöneliktir.
Kukla terapisi, çocuklara duygusal ifadeyi öğrenme ve ifade etme konusunda güvenli bir ortam sunar. Kuklalar aracılığıyla çocuklar duygusal deneyimlerini daha rahat ifade eder. Kuklalar, çocukların sosyal becerilerini geliştirmelerine yardımcı olur. Kukla terapisi, çocuklara diğer insanlarla etkileşimde bulunma ve duygusal ilişkiler kurma konusunda destek sağlar. Kukla terapisi, oyun ve yaratıcılık yoluyla çocukları destekler. Bu, çocukların hayal gücünü kullanmalarını teşvik eder ve duygusal gelişimlerini destekler. Kukla terapisi, çocuklara problem çözme becerilerini geliştirmeleri için bir platform sunar. Kuklalar aracılığıyla çocuklar, yaşadıkları sorunları daha rahat bir şekilde ifade edebilir ve çözüme ulaştırabilirler.
Kukla terapisi genellikle çocuklarda görülen bir dizi sorunla başa çıkmak için kullanılabilir, özellikle de duygusal zorluklar, davranış sorunları, travmatik deneyimlere yanıt olarak ortaya çıkan sorunlar gibi durumlarla ilgili yardım sağlamak amacıyla uygulanır.